Sigorta sektöründe şirketlerin mali gücü, beklenmedik durumlarda müşterilere adil ve hızlı bir biçimde destek olabilmeleri için kritik önem taşıyor. Sağlam bir mali yapı, poliçe sahiplerine güven verirken şirketlere de tazminatları hızlıca ödeyebilme gücü sağlıyor. Öte yandan mali güç, sektördeki rekabet ortamında, şirketlerin daha geniş kapsamlı sigorta ürünleri sunmalarına ve riskleri etkin bir biçimde yönetmelerine de imkan tanıyor. Sigorta Ekranı’nda Sigorta Medya Genel Yayın Yönetmeni Can Kantar’ın konuğu olan Hepiyi Sigorta Mali İşlerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı ve Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Murat Doğu, sigorta şirketlerinin mali gücünün sigortalı ve şirket arasındaki güven ilişkisi, hasar yönetim süreci ve şirketlerin piyasadaki etkinliği açısından önemine dikkat çekti. Yeni sigorta düzenlemeleriyle SEDDK yönetiminin, sektöre girecek şirketlerin ruhsat maliyetlerini artırdığını hatırlatan Doğu, “Şu an için bir sigorta şirketinin sektöre girebilmesi için gereken sermaye tutarı yaklaşık 1 milyon 600 bin TL. Bu da bugünkü dolar kuruyla 55-60 milyon dolar ediyor. Bunun yanı sıra diğer kuruluş masrafları da göz önüne alındığında sektörde artık daha güçlü sermayeye sahip grupların daha etkili olacağını düşünüyorum. Bu, ciddi bir para ve işletme sermayesi ihtiyaçlarının da göz ardı edilmemesi gerektiğini gösteriyor” diye konuştu.
Sigorta sektörünün güvene dayalı çok önemli bir sektör olduğunu vurgulayan Doğu, “Karşılıklı bir taahhüt ilişkisi var. Sigortalılarımız belirli teminatlar aldıklarını, kendilerini riske karşı güvende hissettiklerini düşünüyorlar ve bunun karşılığında bir bedel ödüyorlar. Bir riskin gerçekleşmesi ve bir hasarın ortaya çıkması durumunda da bunun en kısa sürede, en doğru ve en güvenli şekilde tazmin edilmesini bekliyorlar. Aslında süreç çok basit. Bir güven ilişkisi ve taahhüt ilişkisi var. Bizlerin de sigorta şirketleri olarak bunu en hızlı ve güvenli şekilde yerine getirmemiz gerekiyor. Burada sigorta şirketini çevreleyen bir de paydaşlar var. Bunlardan en önemlileri de sigortalılarımız ve satış kanallarımız. Hizmet kalitesi ne kadar yüksekse onlar da bu süreçlerden olumlu etkileniyorlar ve sigortalılarını mağdur etmeyen sigorta şirketlerine daha yakın oluyorlar” dedi.
Hızlı ve doğru hasar ödemeleri için yüksek mali yeterliliğin şart olduğunun altını çizen Doğu, “Likit bir şirket olmanız ve günlük ihtiyaçlarınızı karşılayacak düzeyde nakit birikiminiz olması gerekiyor. Ayrıca güçlü bir sermaye yapısı ve etkin fon yönetimi de bu süreçte önemli. Bu unsurlar, sigorta şirketlerinin mali yeterlilikleri ve sermaye güçleri açısından son derece hayati. Biz elde ettiğimiz finansal varlıkları, sigortalılardan gelen fonlarla en iyi şekilde değerlendirmeye çalışıyoruz. Bu anlamda da gerekli aksiyonları alıp fırsatları değerlendiriyoruz. Doğan Grubu’nun bu süreçteki katkısı oldukça büyük. Özellikle Doğan Holding’in kendi hazine operasyonlarının yanı sıra grubun diğer yatırım bankalarının etkisi de belirleyici olabiliyor. Fonların yönetimi sürecinde, yeni yaklaşımlarla ve kurumsal bir perspektifle hareket ediyoruz. Grup olarak, fonların yönetimini en modern ve kurumsal standartlara uygun bir şekilde gerçekleştirmeye çalışıyoruz” açıklamalarında bulundu.
Doğan Grubu’nın Türk ekonomi tarihinde ve ticari hayatında köklü bir yere sahip olduğunu aktaran Doğu, 1960’lı yıllardan beri Türk ekonomisine önemli katkılarda bulunan grubun birçok alanda ilklere imza atmış bir yapısı bulunduğunu söyledi. Doğu, grubun finans sektörüne uzak olmayan bir geçmişi olduğunu belirterek “Geçmişte bir banka ve bir sigorta şirketi yönetmiş, büyütmüş ve satmış bir şirket olarak da öne çıkıyor. Bu alanda birleşme ve satın alma konusunda da oldukça tecrübeli. Hepiyi Sigorta‘yı sıfırdan kurup büyütme yolunda önemli bir adım attılar. Ancak, sadece finans sektörüyle değil, aynı zamanda enerjiden sanayiye, ticaretten gayrimenkule kadar birçok alanda faaliyet gösteriyorlar. Kamuya açık olan rakamlara bakıldığında grup büyüklüğü oldukça dikkat çekici. Doğan Holding‘in üçüncü çeyrek sonu itibariyle 59 milyar TL bir bilanço büyüklüğü bulunuyor. Aynı dönemde 29 milyar TL’nin üzerinde bir ciro elde etmişler ve holdingin solo nakit pozisyonu yaklaşık 700 milyon dolar civarında. Net aktif değeri ise 2,3 milyar dolar seviyelerine ulaşmış durumda. Hepiyi Sigorta’nın arkasında ciddi bir sermaye gücü, bilgi birikimi ve deneyim bulunuyor. Ayrıca, Doğan Grubu borsada işlem gören hisseleriyle şeffaf bir yapıya sahip. Bu da holdingin finansal durumuna şeffaf bir şekilde erişilebilir olduğunu gösteriyor. Hepiyi Sigorta’nın holdingin konsolide finansal tablolarındaki yeri, şeffaf ve denetlenen bir yapı içinde olduğundan paydaşlara, özellikle müşterilere ve acentelere güven veriyor” dedi.
Doğan Grubu’nun geçen bir yılda Hepiyi Sigorta’nın geldiği noktadan çok mutlu ve memnun olduğunu dile getiren Doğu, “Şu anda 2024 bütçelerini hazırlıyoruz ve geçen yılın başarısını gördüklerinde daha olumlu ve pozitif bir tutum sergiliyorlar. Bu başarı, onların motivasyonunu artırıyor ve gelecekte hangi alanlara yatırım yapabileceklerini rahatlıkla planlayabiliyorlar. Dolayısıyla, genel anlamda, şu anda yönetim ekibimiz oldukça mutlu ve memnun bir şekilde yoluna devam ediyor” şeklinde konuştu.
Hepiyi Sigorta’nın mali performansına ilişkin bilgiler veren Doğu, “Şirketimiz, başlangıçta 17 milyon dolar sermayeyle kuruldu. 18 aylık bir süreçte yaklaşık 5,5 milyar TL’ye denk gelen yaklaşık 190 milyon dolarlık bir fon yönetimini başardık. İlk poliçemizi Haziran 2022’de kestik ve o zamandan beri sigorta sektöründe bu yolda ilerliyoruz. Yönetimimiz altındaki fonların toplam değeri geçen senenin başında 1,6 milyar TL ve 75 bin dolar civarındaydı. Ancak, bu değeri neredeyse üç katına çıkardık. 75 bin dolardan yaklaşık 185-190 bin dolara geldiğimiz bir noktadayız ve şu anda 1,2 milyar TL’ye ulaşan bir vergi öncesi kâr elde ettik. Öz sermayemiz ise 1 milyar TL’nin üzerinde. Bu geçen bir yılda, benzerlerimizle karşılaştırıldığında mali açıdan oldukça iyi bir performans sergilediğimizi düşünüyoruz. Sermaye yeterliliklerimiz, düzenleyici otoritemizin dikkatlice izlediği sermaye ve varlık yeterlilik rasyoları açısından herhangi bir sorun teşkil etmiyor. Dolayısıyla, bu alanda da sağlıklı bir gelişim gösteriyoruz” dedi.
Şirket olarak bir poliçeyi ucuza veya pahalıya satmak gibi bir yaklaşımları bulunmadığını belirten Doğu, şöyle devam etti: “Her bir sigorta talebi, kendi içinde değerlendiriliyor. Güçlü bir tarife yapımız ve mühendisliğimiz var. Bu çerçevede satışlarımızı gerçekleştiriyoruz. Eğer teklifimiz, uygun bir seviyede değilse, satış yapmadan önce tekrar düşünüp yeniden değerlendiriyoruz. Her aday sigortalı için en uygun ve adil teklifi sunmak için bu özeni gösteriyoruz. 6 binden fazla acentemizin bize güvendiği bir durumda, büyük bir sorumluluğumuz olduğunun farkındayız. Hem sermayemizi hem de öz kaynağımızı korumak için her türlü çabayı gösteriyoruz. Mali sonuçlarımız ve öz sermaye kârımız, bu gücümüzü koruduğumuzu gösteriyor. İlerleyen süreçte, bu başarıyı daha da iyileştirerek sürdürmeyi umuyoruz.”
Tüm branşlarda ruhsat sahibi olduklarını belirten Doğu, “Bu şekilde sektöre girmeyi doğru ve uygun bulduk. Düzenleyici otoritemiz trafik branşında o dönemde bu fırsatı çok kolay vermiyordu ancak, özellikle Doğan Grubu’nun varlığı, güçlü sermayesi ve kurumsal yapısı trafik sigortası branşında faaliyet göstermemize olanak tanıdı ve tüm gerekli ruhsatları aldık. Bundan sonra da bireysel sigorta alanında gelişim üzerine odaklı iş modelimize uygun olarak devam edeceğiz” açıklamalarında bulundu.
2024 yılından çok umutlu olduklarını söyleyen Doğu, “Bugüne kadarki süreçte bu işi yapabildiğimizi, kârlı bir şekilde büyütüp geliştirdiğimizi ve sermayemizi güçlendirebildiğimizi gördük. 2024’te de bu stratejiyle devam etmek istiyoruz. 2024 daha çok bizim pazara iyice yerleştiğimiz ve ağırlığımızı iyice hissettirdiğimiz bir yıl olacağını düşünüyoruz. Müşterilerimizden, paydaşlarımızdan son derece olumlu geri bildirimler alıyoruz. Bunu 2024’de daha da pekiştirmek istiyoruz. Öte yandan biz dijital bir sigorta şirketi olmak istiyoruz. Her alanda entegre, acentelerimizle hasar ödemeleri ve finansallarda en iyi teknolojiyi kullanma hedefimiz var. Yeni bir şirket olarak, bu avantajı kullanarak 2024’te süreçlerinizi en yeni teknolojilerle ilerletmeyi hedefliyoruz” dedi.
Yeni yıl projeksiyonlarını ekonomi yönetimine güvenerek oluşturduklarını belirten Doğu, “Enflasyonun 2024 yılında yüzde 36 olarak sonlanacağı, yıl içinde önce yükselip sonra düşeceğini, faiz oranlarında aynı şekilde enflasyon üzerinde reel bir getirinin oluşacağını, kurun da enflasyon oranının bir miktar altında gelişeceğini düşünüyoruz. Asgari ücrette de tek bir zam konuşuluyor. Piyasadaki beklenti ise yüzde 50 civarında. Dolayısıyla biz her ihtimale karşı iyimser ve kötümser senaryoları çalışıyoruz. Bizim için çok önemli olan müşterilerimiz ve acentelerimize hiçbir şekilde mağduriyet yaşatmamak için her türlü hazırlığımızı yapıyoruz” diye konuştu.
Doğan Grubu’nun doğru zamanda alım yapmayı, doğru zamanda satış yapmayı ve işi büyütmeyi çok iyi bilen bir grup olduğunu söyleyen Doğu, “Hepiyi Sigorta’daki bu pozitif gelişimi gördükten sonra birçok konuda değerlendirmeler yapıyoruz. Bu anlamda iş modelimize uygun bir fırsat yakaladığımız takdirde bireysel emeklilik ve hayat sigortaları sektörün farklı alanlarında da yatırımlar olabilir. Buralarda da önemli bir sermaye ihtiyacı var ama holding bu konuda bir fırsat gördüğü takdirde burada da yatırım yapmaktan çekinmeyecektir. Hepiyi Sigorta’nın arkasında çok güçlü bir grup var. Çok güçlü bir sermayeler var. Bir de bizim şirketin yüzde 85’i Doğan Holding’e aitken yüzde 15’i de çalışanlara yani bizlere ait. Bu nedenle gecemiz gündüzümüz Hepiyi Sigorta. Şirketimiz için hep en iyisini yapmaya çalışıyoruz” açıklamalarında bulundu.