Sigorta sözlüğünü kullanarak merak ettiğiniz tüm sigorta terimleri hakkında bilgi alabilirsiniz!
Tümü
A
B
C
D
E
F
G
H
J
K
L
M
N
P
R
S
T
Z
Aktüer, sigorta ücretlendirmelerini belirleyen, matematiksel ve istatistiksel formüllerden yararlanarak gelecek dönemlere dair öngörüde bulunan uzmanlara denir. Aktüer, risk analizi ve yönetimi, finansal modelleme ve istatistik alanlarında uzmanlaşmış bir profesyoneldir. Aktüeryal bilim, belirsizlik ve risklerle ilgili finansal etkileri değerlendirmek ve yönetmek için matematik, istatistik ve ekonomi gibi disiplinlerden yararlanır. Aktüerler genellikle sigorta, emeklilik ve yatırım sektörlerinde çalışır. Bununla birlikte finans kurumları ve danışmanlık firmalarında da aktüerlik disiplinine ihtiyaç duyulabilir. Sigorta sektöründeki aktüerler temelde risk analizi yaparlar. Bu analiz ile sigortalının mevcut risklerini değerlendirilerek prim ve tazminat miktarını belirler. Finans kurumlarında çalışan aktüerler ise yatırımların gelecekteki durumlarını analiz eder. Böylece yatırımcıların daha tutarlı stratejilerle ilerlemelerine katkıda bulunurlar. Aktüerler bu süreçleri birçok farklı analiz ve değerlendirme süreciyle yürütür. Bunun için aktüer nedir sorusuna net bir tanımlama yapabilmek için aktüer ne iş yapar konusuna da değinmek gerekir.
Her aktüer yukarıda aktarılan çalışmaları yapmayabilir. Aktüerlerin iş süreci, çalıştığı firma ve bulunduğu sektöre göre değişkenlik göstermektedir.
"Beher" kavramı, sigortacılıkta en sık kullanılan terimlerden biridir. TDK sözlüğüne göre "her bir" anlamına gelen "beher" sözcüğü sigorta sektöründe poliçelerdeki belirsizliği önlemek amacıyla kullanılır. Farklı pek çok sigorta türünde kullanılan beher kavramı, doğru tanımlamalar yapılabilmesini, muğlak ifadelerin ortadan kaldırılmasını sağlar. Poliçe ve sigorta detaylarında sıklıkla rastlanan beher, evrakta oluşabilecek çeşitli karışıklıkları önleyebilmesi açısından aynı zamanda hukuki bir ifadedir.
Sigortada beher kelimesi sigortalının tazminatlarını hangi hal ve şartlarda kazanabileceği, ödemelerin hangi oranda yapılabileceği konularında "beher" ifadesini sıklıkla görmek mümkündür. Bu sayede sigortalının haklarının da net bir şekilde korunması kolaylaşır. Kasko, tamamlayıcı sağlık sigortası ya da özel sağlık sigortası gibi farklı pek çok sigorta poliçesinde beher kavramı kullanılır. Örnek vermek gerekirse; bir poliçede “Bu ödeme, beher hadisede 10 gün için, yıllık 3 hadiseye kadar geçerlidir.” ifadesi yer alıyorsa sigortalı kişi, ilgili ödemeyi her bir olayda 10 gün için olacak şekilde 3 defa alabilir.
Beyan kelime anlamı olarak bildirme anlamına gelmektedir. Hukukta da sıkça kullanılan bu terim bir düşünceyi, göndereni veya olayı resmi bir şekilde duyurmak ve ifade etmek için kullanılmaktadır. Bu kelime sektöre bağlı olarak çeşitli bağlamlarda da görülebilmektedir. Dolayısıyla beyan nedir sorunun cevabı kısaca bildirme, açıklama anlamlarına gelse de kullanıldığı alana göre genişlemektedir. Örneğin; mal beyanı, sigorta beyanı, gümrük beyanı emlak beyanı gibi çeşitli terimleri bulunur. Herhangi bir konu için beyanda bulunan kişi ilgili konu ile sorumlu olup beyanını yazılı veya sözlü olarak vermektedir. Beyan edilen konuyla ilgili kişi sorumluluk almakta ve yasalarca belirlenen istisnalar dışında sorumluluğu reddedememektedir. Sözlü beyan eden kişiler mahkeme tarafınca tanıklar çerçevesinde beyanını gerçekleştirebilir. Yazılı beyanda tanıklara ihtiyaç olmayıp yasalara uygun şekilde beyan verilmesi yeterlidir.
Sigorta beyanı, kişilerin sigorta poliçesi satın almak istemeleri durumunda sigorta şirketine ilettiği bildirilerdir. Bir sigorta poliçesi yaptırmak için gereken sigortalanacak bir mal veya hizmet, bir sigortalı ve bir de sigorta şirketidir. Sigortalının beyanı ise bu üç durumu meydana getiren, bu durumları birleştiren yani birbirine bağlayan en önemli hususlardan biridir. Sigortalı başvuru esnasında mevcut konuyla ilgili doğru ve tam bilgiler vermek zorundadır. Bu duruma sigorta beyannamesi de denilmektedir. Gerekli yasal koşullar çerçevesinde yazılı olarak alınmaktadır.
Sigorta beyanları sigorta şirketinin hizmetlerine bağlı olarak değişmektedir. Verilen beyanların eksiksiz ve doğru olması önemlidir. Aksi takdirde yaşanan olaylar sonucu mağdur olunabilir. Sigorta işlem süreçlerinde alınan beyanlar da çeşitlenmektedir. Bunlar sigorta öncesi beyan, sigorta yapılması sırasında ve hasar tespit durumlarında verilen beyanlar olmak çeşitlenmektedir. Örneğin; aracınıza kasko yaptırdınız. Kasko işlemleri sırasında araç ve kendinizle ilgili gerekli beyanda bulunursunuz ve kasko işlemleriniz tamamlanır. Kaskonuz devam ederken yaşanan bir olumsuzlukta sigorta şirketi ile iletişime geçilerek yaşanan olumsuzluk ile ilgi tekrardan beyanda bulunulur ve sorunun çözülmesi sağlanır. Öncesinde ve sonrasında doğru bilgiler verilerek beyan edilen konuyla ilgili süreçler tamamlanır.
Cam kırılması sigortası ya da diğer adıyla Cam Kırılmasına Karşı Sigorta, araçlarda veya konutlarda meydana gelen cam hasarlarını teminat altına alan bir sigorta türüdür. Cam yüzeylerde oluşabilecek kırık, çatlak ya da diğer hasarları güvence altına alan bu sigorta türü ile araç ya da konutlardaki cam yüzeyler koruma altına alınmaktadır.
Sigorta poliçesinde belirtilen ve camların kırılması sonucu oluşan hasarı teminat altına alan koşullar cam kırılması sigortası genel şartları içinde yer almaktadır.
DASK’ın açılımı, Doğal Afet Sigortaları Kurumu'dur. 27 Aralık 1999 yılındaki Resmi Gazete'de yayımlanarak devreye giren DASK sigortası veya diğer adıyla Zorunlu Deprem Sigortası, deprem sonrasında vatandaşların yaşamını kaldığı yerden yeniden güvenle devam ettirebilmesini amaçlar. Bu sebeple ülkemizdeki her gayrimenkul sahibi, DASK sigortası yaptırmakla yükümlüdür.
DASK ne demek, sorusunun cevabı, devletin sigorta şirketleri ile ortak çalışarak yürürlüğe koyduğu deprem teminat sistemi olarak özetlenebilir. Yani zorunlu deprem sigortası, yaşadığımız coğrafya itibari ile tüm gayrimenkul sahiplerini devlet güvencesi altına alan şemsiye sigorta sistemidir. DASK’a ek olarak yaptıracağınız konut sigortası ise riskin oluşması halinde DASK poliçeniz tarafından sınırlandırılan azami teminat değerini artırdığı gibi, poliçenizin içeriğine ve ek teminatlarına göre kapsamını da genişletir. DASK poliçesi devlet tarafından yapılması mecburi kılınan; gayrimenkulü kiraya vermek, daireye doğal gaz, elektrik ve su bağlatmak adına da kullanılan bir sigorta türü olduğu için her yıl poliçenin yenilenmesi gerekir. Yenilenen poliçe uyarınca her yıl belli bir prim tutarı, sigortalıya tebliğ edilir. Ayrıca DASK poliçesi, sadece binaya ait hasarları karşılamak için düzenlenir ve bina içindeki değerlerin zararını üstlenmez. Doğal Afet Sigortaları Kurumu ifadesinin kısaltması olan DASK, deprem kaynaklı yangın, sel, tsunami, yer kayması ve infilak nedeniyle binada meydana gelen zararı karşılamak için yaptırılmalıdır. Aşağıda DASK nasıl sorgulanır ve nasıl hesaplanır, sorularına da yanıt bulmak mümkün.
DASK sorgulama yapabilmek için ne tür bir sorgu başlatacağınızı seçmeniz gerekiyor. Örneğin DASK hasar sorgulama işlemi için gerek e-devlet üzerinden gerekse seçeceğiniz bir sigorta şirketi ile irtibata geçerek amacınıza ulaşabilirsiniz. Sizden istenen kimlik bilgilerini sisteme girdikten sonra DASK hasar bilgilerinize hızlıca ulaşmanız mümkün. Bunun yanı sıra DASK poliçe sorgulama ve hasar ihbarı işlemleri için de benzer şekilde ilerleyebilirsiniz. Eğer DASK başvurusu yapmak istenirse de yine bir sigorta şirketine ya da kurumun kendi web sitesine giriş yapılarak işlem tamamlanabilir.
DASK poliçesinde konutun teminat değeri her yıl düzenli olarak açıklanan metrekare birim fiyatına göre hesaplanır. Konutların azami teminat değeri ya da risk oluştuğu takdirde alınacak en yüksek tazminat bedeli tavan değer ile sınırlandırılmaktadır. Primlerin hesaplanması ise her yıl DASK tarafından ilan edilen bölgesel katsayılara göre gerçekleştirilir. DASK prim hesaplama aşamasında aşağıdaki unsurlar göz önüne alınarak ilerlenir.
Bina Değeri Belirleme: DASK yapılacak binanın brüt alanı belirlendikten sonra binanın malzeme kalitesi, yapım yılı ve temel durumu göz önünde bulundurulmalı.
Bölgenin Risk Durumunu Belirleme: DASK primleri, binanın bulunduğu bölgenin deprem riskine göre değişiklik gösterecektir. Eğer binanızın depreme dayanıklılık seviyesine göre hangi bölgede yer aldığını bilmek isterseniz DASK internet sitesi üzerinden görüntüleme yapabilirsiniz.
Ekspertiz raporu, sigortaya tabi araçların ve gayrimenkullerin uzman eksperler tarafından maddi değerinin, hasar durumunun, kalitesinin tespitini gerçekleştiren ve söz konusu varlıkları kapsamlı bir şekilde analiz eden belgedir. Uzman eksperin yaptığı değerlendirmeler sonucunda malın değeri ve durumu resmi olarak belirlenir. Bu işlem genellikle malların alım-satım, ipotek ettirme ve sigorta süreçleri için gerçekleştirilir.
Ekspertiz raporu yukarıda belirtilen durumların yanı sıra kaza gibi olumsuz durumlarda da hazırlanır. Özellikle sigorta şirketleri için hazırlanan bu raporlarda söz konusu aracın ve evin aldığı hasar belirlenir. Böylece sigorta şirketlerinin ödemekle yükümlü olduğu miktar resmi olarak netleşir. Ekspertiz raporu nedir sorusu kısaca yanıtlanacak olursa; bir malın anlık değerini ve durumunu belirleyen belge olarak tanımlanabilir.
Ekspertiz raporu genellikle malın çeşidine göre hazırlanır. Farklı alanlarda kullanılan ekspertiz raporu çeşitlerini şu şekilde sıralamak mümkün:
Ferdi kaza sigortası ne demek sorusunun cevabı kısaca beklenmedik durumlar sonucunda sigortalı veya yakınlarına verilen güvence olarak açıklanabilmektedir. Ferdi kaza sigortası genel bir ifade ile açıklanacak olursa, herhangi bir kaza sonucu meydana gelen yaralanma veya ölüm sonucunda sigortalı bireye ya da yakınlarına tazminat temin edilmesini sağlayan sigorta türüdür. Böylece sakatlık, yaralanma, kalıcı hasar ya da vefat gibi durumlarda sigortalının ailesinin veya kendisinin maddi olarak sıkıntı çekmesinin önüne geçmektedir. Vefatla sonuçlanmayan durumlarda da tedavi masrafları karşılanabilmektedir. Kaza sonucu çalışamaz hale gelen bireyler, yaşanabilecek maddi kayıplarını da bu sigorta ile güvence altına alabilirler.
Genel Şartlarına göre, sigortalı kişinin iradesi dışında ani ve beklenmedik bir şekilde meydana gelen olaylar olarak ifade edilir. Trafik kazaları, düşme, yanma, haşere sokması, hayvanlar tarafından ısırılma, zehirli gazların solunması gibi geniş kapsamlı bir şekilde tanımlanmıştır. Bu kazalara bağlı olarak vefat, bedeninizde meydana gelen zararlar ve buna bağlı olarak tedavi masraflarınız, kısmi ya da tam maluliyet nedeniyle yaşayabileceğiniz maddi kayıplar ferdi kaza sigortaları ile güvence altına alınabilir.
Genişletilmiş kasko, standart kasko poliçesindeki güvencelere ilave edilen ek teminatların yer aldığı kasko türüdür. Çarpma, çarpılma, hırsızlık ve yanma gibi temel kasko sigortası teminatlarının yanı sıra poliçelere ihtiyaçlar dahilinde farklı teminatların da eklenebildiği kasko poliçeleri “genişletilmiş kasko” olarak adlandırılmaktadır. Standart bir kasko poliçesi, aracınızı hırsızlık, yangın, çarpma, çalınma gibi risklere karşı teminat altına alırken genişletilmiş kasko poliçesinde bunlara ek olarak mini onarım, yol yardım, terör olayları, doğal afetler, anahtar kaybı, kemirgen hayvan hasarları, araç içindeki eşyaların kaybı, yanlış akaryakıt dolumu ve üçüncü kişilere vereceğiniz maddi ve manevi zararlar gibi hizmetler yer alabilir.
Genişletilmiş kasko poliçesi ile üçüncü kişilerin araçlarına vereceğiniz maddi ve bedeni zararlar, mini onarım hizmeti, doğal afetler, terör olayları, yol yardım hizmeti gibi risklere karşı aracınızı güvence altına alabilirsiniz.
Hasar, maddi ve manevi zararı kapsayan geniş bir terimdir. Maddi hasar en basit anlamıyla fiziki zararı temsil eder. Manevi zarar ise bedeni zarar dışında kalan zararı kapsar. Sigortacılıkta farklı alanlarda “hasardan söz edilebilir. Ferdi kaza, araç, yangın, 3. şahıs sorumluluk, hırsızlık gibi birçok sigorta çeşidinde hasar kavramı kendine has tanımlar içerir.
Sigortacılıkta hasar, sigorta poliçesi ile teminat altına alınan varlıklarda meydana gelen zararlardır. Bu noktada sigorta hasar süreci nedir konusu ise ilgili sigorta şirketinin hasarı karşılayabilmesi ancak hasarın poliçede belirtilen riziko kapsamında olması ile mümkündür. Bu nedenle sigorta hasarı karşılar mı, sorusunun yanıtı, söz konusu hasarın poliçe kapsamında olup olmadığına göre değişiklik göstermektedir. Şayet hasar, poliçede belirtilen durumların içerisinde ise sigorta şirketi bu hasarı karşılayabilir. Bunun için sigortalı şahsın, sigorta şirketine bildirimde bulunması gerekir. Buna "hasar ihbarı" adı verilmektedir.
Hasar ihbarında gerekli belgeler: • Sigorta poliçesi numarası • Sİgortalının isim/unvanı, TC Kimlik No.su/Vergi No.su • Hasar tarihi, saati, yeri • Hasar hakkında özet bilgi, hasar nedeni, tahmini hasar tutarı • Başvuru sahiplerinin adı soyadı ve irtibat numarası • Ekspertiz yapılacak yerin açık adresi, eksperin irtibat kuracağı kişiye ait iletişim bilgileri
En çok sorgulanan konulardan biri de kısmi hasar nedir konusudur. Kısmi hasar, sigorta kapsamındaki bir gayrimenkul, mal veya taşıtın, poliçede belirtilen şartlara göre onarılabilecek seviyede hasar görmesidir. Kısmi hasar kaskoyu bozar mı, sorusunun yanıtı ise poliçedeki hallere göre verilebilmektedir. Onarım masraflarının sigorta poliçesindeki limit ve teminatlardan düşük olması durumunda onarım gerçekleştirilebilir. Bunun için de hasar tespit çalışması yapılır ve ortaya çıkan onarım masrafı, sigorta poliçesinde belirtilen limitin altında ise tamirat ve onarım gerçekleşebilir.
Sigortacılık terimleri arasında yer alan jeran ifadesinin anlamını açıklayabilmek için öncelikle reasürans ve koasürans ibarelerini anlamak gerekir. Reasürör ya da reasürans şirketleri, sigorta şirketlerine finansal koruma sağlamak amacıyla hizmet verir. Dolayısıyla bir sigorta şirketi, belli bir riski devraldığında reasürans şirketi de o riskin karşılanması için sigorta şirketi ile birlikte hareket eder..
Jeran şirket açıklamasından önce ise koasürans terimine biraz daha yakından bakmak faydalı olacaktır. Bazı durumlarda sigorta şirketlerini, birden çok reasürör destekler. Böylelikle toplam risk paylaştırılmış olur. Koasüransa dahil olan şirketler, çoğunlukla, sözleşmenin gerektirdiği riski tek başına üstlenemeyecek sigorta firmalarıdır. Sedan şirket, sigorta poliçesindeki risklerinin bir bölümünü ya da tamamını reasürans şirketine geçiren sigorta şirketidir. Jeran şirket ise koasürans sözleşmelerine katılan, diğer reasürans şirketleri adına kararlar veren ve sözleşmenin şartlarını ve oranlarını müzakere etmekten sorumlu ana reasürördür. Jeran, sözleşmenin müzakeresinden sorumlu olmasına karşın, her zaman en büyük risk payını alması gerekli değildir. Koasürans sözleşmeleri genellikle sigorta şirketi ile jeran şirket arasında yapılır. Ana reasürörün görevleri arasında diğer reasürans şirketi adına kararlar vermek ve anlaşmanın koşullarını müzakere etmek yer alır.
En kısa tanımıyla bir nakliye belgesi olan konşimento, Türk Ticaret Kanunu’nun 1228 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Malın yüklendiği noktadan varış noktasına kadar taşınması için bir sözleşme niteliği taşıyan konşimento, malın mülkiyetini temsil eder. Malı yükleten tarafa verilen bu evrak, malın teslim alındığını ve anlaşıldığı şekilde taşınıp gönderilene teslim edileceğini ifade eder. Gönderici ve taşıyıcı arasında yapılan ve gönderiyi doğru bir şekilde işlemek için gerekli tüm ayrıntıları sağlayan, yasal olarak bağlayıcı bir belge olan konşimento, taşımacılık türleri içerisinde en önemli evraklardan biri olarak kabul edilir.
Farklı ulaşım yollarıyla gerçekleşen ticari teslimlerde farklı konşimento türleri kullanılır. Bunlar:
Konşimento numarası; malı taşıyan tarafın seyir, varış, alacaklı talebi gibi bilgilerin elde edilmesi amacıyla düzenlediği belirli bir rakamı ifade eder. Bu numara konşimento kapsamında yükün bulunduğu gönderiye, belgeye verilmiş özel bir numaradır. Konşimento numarası sayesinde konşimento takip sorgulaması yapabilmek de mümkün olur. Gönderiye özgü bir rakam olan konşimento numarası belgenin sağ üst köşesinde yer alır.
Konşimento talimatı, malı yükleyen tarafından taşıyacak olan firmaya iletilen ve konşimentonun hazırlanmasına ilişkin talimatlar içeren bir formdur. Bu form aracılığıyla taşıyıcı firma; mal, alıcı, taşıma bilgileri hakkında bilgi sahibi olur ve konşimentoyu, konşimento talimatında yer alan bilgilere dayanarak hazırlar.
Kıymetli evrak hükmünde olan konşimento, taşıyıcı firma tarafından hazırlanır. -Varsa- malı yükleyen tarafın ilettiği konşimento talimatını inceleyen taşıyıcı firma, konşimento hazırlama formunu büyük bir dikkatle, eksiksiz ve doğru bir şekilde doldurur. Arzu edilirse internette yer alan konşimento örneği de kullanılabilir. Buradaki en önemli husus tüm bilgilerin eksiksiz ve doğru olarak doldurulmasıdır.
Fransızca kökenli bir sözcük olan kloz , koşul anlamına gelir ve sigorta poliçelerinde özel şartları anlatmak için kullanılır. Sigorta poliçeleri de ikili tarafları bulunan bir sözleşme olduğu için bu belgeler içinde çeşitli şartlar ve kapsamlar yer almaktadır.
Yukarıda da kısaca bahsedildiği üzere sigorta poliçelerinde "kloz" ibaresi, belirli bir koşulu veya şartı tanımlayan hükümleri ifade eder. Sigorta poliçeleri, taraflar arasındaki hak ve yükümlülükleri düzenler ve poliçede yer alan klozlar, genellikle bu hak ve yükümlülükleri belirli durumlar veya koşullar altında nasıl etkileyeceğini açıklar. Daha çok ek teminatlarla ilişkilendirilen klozlar, taraflar isterse karşılıklı mutabık kalmak şartıyla değiştirilebilir ya da kaldırılabilir.
Lehtar kısaca, herhangi bir evrak üzerinde adı yazan ve alacak hakkı bulunan kişidir. Sigorta şirketleri açısından lehtar, sigortadan yararlanan sigortalıyı ifade etmektedir. Sigorta yaptıran kişi doğrudan lehtar olabileceği gibi bir başkası tarafından sigorta yaptırılan kişiler de dolaylı yoldan lehtar sıfatını kazanabilmektedir. Lehtar aynı zamanda "sigortalı" olarak da tanımlanabilmektedir. Hayat sigortası, sağlık sigortası ve emeklilik sigortalarında, sigorta ettiren kişiden lehtarı veya lehtarları belirlemesi istenir. Lehtarın belirlenmediği durumlarda, kanunen yasal varis olarak kabul edilen kişiler lehtar statüsünde değerlendirilir. Sigorta poliçelerinde yer alan lehtar veya lehtarlar gerçek ya da tüzel kişi olabilmektedir.
Lehtar bir üçüncü kişi de olabilir. Sigorta yaptıran kişiler lehtar olabildikleri gibi poliçeye uygun olarak başka lehtar da belirlenebilmektedir. Lehtar için belirlenen genel özellikler şu şekildedir:
Gerek sigorta poliçelerinde gerek iş anlaşmalarında ve gerekse farklı sözleşmelerde sıkça karşımıza çıkabilen mücbir sebep ifadesi, beklenmedik ve herhangi bir etkimizin olmadığı durumları anlatmak için kullanılır. Kelime anlamı zorlayıcı olan mücbir, elde olmayan olayları ifade etmek için kullanılır.
Mücbir sebep, tarafların iradesi dışında meydana gelen ve kaçınılamayan olağanüstü durumları ifade eder. Bu durumlar, kişilerin veya işletmelerin yükümlülüklerini yerine getirmesini veya sözleşmeleri icra etmesini geçici veya sürekli olarak engelleyebilir. Kısacası mücbir sebep, olağan durumların dışında meydana gelen ani ve beklenmedik olaylar için kullanılan bir hukuki kavramdır.
Mücbir sebep halleri ise her poliçede ya da sözleşmede farklılık gösterebilmekle birlikte çoğunlukla doğal afetler, savaş, terör saldırısı, grev, lokavt, salgın hastalık ve hükümet müdahalesi gibi durumları kapsar.
Muallak sözlük anlamı olarak sonuca bağlanmamış, sürüncemede kalmış demektir. Bilinmeyen durumlar için kullanılan bu sözcük günlük hayatta da karşımıza çıkmaktadır. Çeşitli durumlar için kullanılan muallak sigortacılık işlemlerinde de en çok adı geçen terimdir. Sigortacılık sektöründe kullanılan bir terim olarak muallak, çözülememiş, sonuca ulaşmamış durumlarda kullanılmaktadır. Bu sektör içerisinde en çok muallak hasar ve tazminat karşılığı ifadeleri ile karşılaşılmaktadır.
Muallak hasar karşılığı, sigorta şirketleri tarafından ödenebilecek ancak henüz ödenmemiş hasarlara karşılık ayrılan teknik bir bütçedir. Sigortalının hasar ihbarında bulunmasıyla birlikte muallak hasar karşılığı devreye girer. Sigorta şirketi hasar ihbarını aldığı zaman herhangi bir incelemede bulunmadan hasar tahmininde bulunarak bir bütçe çıkarır. Tahmin edilen tutar, muallak hasar karşılığı olarak ayrılır. Tutar bilanço dönemleri geldiğinde kârdan düşülmektedir. Böylece sigorta şirketi mevcut kârının daha yüksek görünmesinin önüne geçer. Bunun yanında bilanço hesaplama döneminde bir önceki dönemden devredilen muallak hasar karşılıkları da kâra dahil edilmektedir.
Muallak hasar karşılıkları üç farklı istatistiksel yöntem ile hesaplanmaktadır. Bunlar:
Muallak tazminat karşılığı kayda geçen ve ödenmeyen tutarlar, ödemesi gerçekleşen ama kayda geçmemiş hesaplar için geçerli olan terimdir. Sigorta şirketleri bahsi geçen bu iki durum özelinde tazminat bedeli ayırmak zorundadır. Burada tahmini tazminat tutarı ile gerçek tazminat tutarı arasındaki fark her zaman göz önünde bulundurulmalıdır. Ödemesi gerçekleşmiş ve tespit edilmiş muallak tazminatları hesaplanırken; tahmin edilmiş ya da hesaplanmış eksper, bilirkişi, dava, haberleşme giderleri ve danışman da dahil olmak üzere muallak tazminata karar verilirken tüm giderler hesaplanmaktadır. Giderlerin ve tutar hesaplarının yetersiz kalması durumunda belirli esaslar doğrultusunda sigortalıdan ek karşılıklar talep edilebilir. Bu karşılıklar müsteşarlar tarafından belirlenmektedir. Muallak tazminat karşılıkları zincir merdiven metodu veya sigorta şirketi tarafından belirlenen diğer hesaplama yöntemleriyle hesaplanmaktadır.
TDK sözlüğü "mutabakat" sözcüğünü şöyle açıklar: Uzlaşma, uygunluk, uyum. Tarafların alacak - verecek konularında aynı fikirde olması, anlaşmaya varması ve bunu belgelendirmesi mutabakatın sağlandığını gösterir. Bankacılık sektöründe de sıklıkla kullanılan terim, sigorta sektöründe ise kendine has bir anlam taşır ve daha çok "mutabakatlı poliçe" ifadesi ile bilinir. Sigorta sektörü özelinde mutabakat, genelde sigorta şirketi ile sigortalı şahsın arasında vardığı anlaşmayı karşılar. İçeriğin devamında sigorta sektörü özelinde mutabakat ifadesinin detaylarını incelemek mümkün.
Sigortada mutabakat ne demek diye bakıldığında; esasında sözcüğün tanımının sigorta sektörüne uyarlanmış halini görmek mümkündür. Buna göre; poliçenin imzalanması aşamasında sigorta şirketi ile sigortalı kişinin (tarafların) anlaşması, mutabakata varıldığını gösterir. Daha çok gayrimenkul, konut ve araç gibi varlıkların sigortalanması esnasında ortaya çıkar. Tarafların anlaşarak imzaladığı bu poliçe türüne ise "mutabakatlı poliçe" adı verilir. Bu bilgiler ışığında mutabakatlı poliçe nedir ifade etmek gerekirse; sigorta altına alınan varlığın tam ziyaya uğraması halinde de teminat altına alınmasını sağlayan poliçedir. Mutabakat olmadan imzalanan sigorta poliçelerinde, ilgili varlıklar belli şartlar ve kapsam altında teminata bağlanır. Oysa mutabakatlı poliçeler, sigorta altına alınan varlığın tam ziya olması durumunda da teminat sunar.
Sigorta poliçeleri mutabakatlı olarak imzalandığı takdirde, teminat kapsamı genişletilir ve sigortalıya daha büyük haklar sağlanır. Bu avantajları şöyle sıralamak mümkündür:
En kısa haliyle “nakliye bedeli” olarak tanımlanabilecek navlun; karayolu, havayolu, demiryolu ve denizyolu taşımacılığını içeren tüm dış ticaret sektöründe önemli bir yere sahiptir. Geçmişte yalnızca denizyolu ile taşınan yükler için kullanılan navlun kavramı günümüzde tüm taşıma alanlarında kullanılmaktadır. Herhangi bir taşıma aracına yüklenen mallar için talep edilen ücret olarak ifade edilen navlun aynı zamanda bir çeşit ticari sözleşme niteliği de taşır. Navlun bedeli malı taşıtan firma ya da malı teslim alan firma tarafından ödenir. Ayrıca taşıyıcı taraf ile taşıtan taraf navlun sözleşmesine tabi olur. Bu sözleşme gereğince taşıyıcı firmanın taşımayı sorunsuz bir şekilde gerçekleştireceği, malın ilgili taşımacılık yolu ve araç ile taşınmaya uygun olduğu, bu taşımanın ücreti karşılığında yapıldığı taahhüt edilmiş olur.
Poliçe kavramı en kısa haliyle “sigorta senedi” şeklinde tanımlanabilir. Sigorta şirketleri ile müşterileri arasındaki karşılıklı hak ve sorumlulukları ayrıntılı bir şekilde düzenleyen yazılı sözleşme olarak ifade edilen poliçe, sigortanın kapsamını net olarak ortaya koyabilmek açısından büyük önem arz eder. Karşılıklı güven ilişkisine dayalı olarak sunulan hizmet şartlarının sigorta şirketleri tarafından detaylı olarak belirtildiği bir yazılı belge olan poliçe, sigorta poliçesi olarak da adlandırılır. Sigorta poliçesi güvence altına alınan riskli olabilecek durumlara ve rizikolara bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Bazı sigorta poliçeleri devlet tarafından zorunlu tutulurken bazı sigorta poliçeleri ise isteğe bağlı olarak yaptırılabilir. Dolayısıyla farklı poliçe çeşitleri bulunur.
Pek çok farklı poliçe çeşidi bulunur. En sık karşılaşılan poliçe türleri şu şekilde sıralanabilir:
Pert kelimesinin sözlük anlamı değersizleşen, hasar gören olarak belirlenmiştir. Karşımıza çoğunlukla pert araç olarak çıkmaktadır. Pert araba, ağır hasar kaydı almış bir arabayı ifade eder. Burada ağır hasardan kasıt, herhangi bir kaza sonucu aracın yüzde 70 ve üzeri oranda hasar alması, dolayısıyla da "perte çıkması"dır.
Halk arasında sıklıkla kullanılan bir kavram olan pert, Fransızca kökenli bir kelime olup temelde değersizleşme ve zarar görme anlamlarını taşır. Motorlu araçlar için kullanıldığında bir aracın pert olması, bir trafik kazası ya da benzeri bir olumsuz durum sonrası kullanılamaz hale gelmesini ifade eder. Pert kayıtlı araçlar, geçirdikleri hasardan ötürü genellikle ikinci el piyasasında piyasa değerlerinin çok daha altına satılmak durumunda kalırlar. Yüzde 70 ve üzeri oranda değerini kaybeden araçların bunu kanıtlamak üzere aldıkları belgeye ise pert kaydı denir. Sigortacılık sektörü söz konusu olduğunda bu tarz araçlardan söz edilirken pert ifadesi yerine "ağır hasar kayıtlı" ya da "ağır hasarlı" araçlar dendiğinin de altını çizmek gerekir.
Araç pert değeri hesaplama yapılmadan önce aracın hasar durumunun eksper tarafından belgelenmiş olması gerekir. Sigorta şirketi tarafından atanan eksper, aracın onarım ve tamirat masraflarının detaylı listesini raporlar ve bu rapor üzerinden yapılan incelemeler sonucu onarım, tadilat ve parça masrafları, aracın kaza tarihindeki rayiç bedeline denk geliyorsa ya da rayiç bedelini geçiyorsa, araç tam hasarlı olarak kabul edilir. Eğer aracın perte çıkması konusunda sigortalı ve sigorta şirketi karşılıklı olarak anlaşırsa, azami teminat limiti çerçevesinde aracın kaza tarihinde sigorta rayiç bedeli belirlenir. Ardından pert bedeli sigorta rayiç bedelinden düşülerek sigortalıya ödeme yapılır.
Sigorta primi, bir sigorta poliçesine sahip olmak için kişinin sigorta şirketine ödediği ücrettir. Bu ücret, sigorta şirketinin sigortalıya sağladığı güvence ve hizmetler karşılığında talep ettiği bedel olarak da açıklanabilir. Sigorta primi, poliçenin geçerli olacağı dönemi kapsayacak şekilde peşin veya taksitle ödenir. Peki, sigorta primi ne kadardır? Bu sorunun cevabını verebilmek için poliçenin kapsamı, sigortalanan varlığın değeri, risk faktörleri ve sigortalının geçmişteki sigorta deneyimi gibi pek çok farklı değişkenin kesin olarak bilinmesi gerekir. Daha yüksek riskli varlıklar veya faaliyetler için sigorta priminin yüksek olması, sigorta şirketlerinin daha fazla riski üstlenmesinden kaynaklanır. Sigorta şirketleri, poliçe sahibinin ihtiyaçlarını ve risk profilini dikkate alarak uygun bir sigorta primi belirler.
Sigorta primi hesaplama süreci; sigortalının risk profiline, sigorta şirketinin poliçe kapsamına, sigorta süresine ve özellikle sigorta branşına göre çeşitlilik göstermektedir. Genel bir tablo çizmek gerekirse sigorta primleri hesaplanırken aşağıdaki unsurlar göz önünde bulundurulmalıdır:
Sigortacılıkta risk nedir ifade etmek gerekirse; istem dışı ve aniden gerçekleşebilecek olası tehlikeler risk demektir. Çeşitli risk sonuçlarının zarara yol açması ve bunların sigorta şirketlerince üstlenilmesi ise "sigorta" kavramının kendisidir. Sigortayı doğuran ana etmenlerden biri belirsizliktir ve bu da riski ortaya çıkarmaktadır. Söz konusu riskin gerçekleşmesi halinde sigorta şirketi, sözleşmede belirtilen teminat ve kapsam dahilinde hasarı karşılayabilmektedir.
Sigortacılık sektöründe risk analizi; sigorta dahilindeki varlıkların risklerinin tespit edilmesi, risk yönetiminin yapılması, tehlikelere karşı alınabilecek tedbirlerin belirlenmesi gibi süreçler demektir. Risk analizinin bu süreçleri, poliçedeki teminatlar açısından ilerler. Risk analizinin gerçekleştirilmesi için, genellikle alanında uzman ve objektif risk mühendislerine ihtiyaç vardır. Risk analizinin içerisinde muhtemel en yüksek hasar, maksimum tutar, tahmini maksimum hasar gibi hesaplamalar da yapılabilmektedir.
Sigortacılıkta risk türleri çeşitli perspektiflere göre birbirinden ayrılabilmektedir. Yaygın sınıflandırmalardan biri temel risk ve özel risktir. Sigortada temel riskler nelerdir belirtmek gerekirse; bu risk türünde kişiler kayıplara kendi eylemleri ile neden olmazlar. Bunlar daha çok toplumsal boyutlu sosyo - ekonomik vs. durumlardan doğar. Buna karşın özel riskler daha çok şahıslar ile ilgilidir ve kitleler yerine, belirli kişileri etkiler.
Sigortacılıkta sedan belirli sigorta şirketlerini tanımlayan bir ifadedir. Sedan şirket, sigortalı kişilere karşı üstlendiği sigortanın belirli bir kısmını devreder ve bu işlemi reasürans yoluyla gerçekleştirir. Tüm bunlar ışığında sedan şirket nedir, reasürans nasıl bir yöntemdir gibi çeşitli soruların yanıtları içeriğin devamında bulunabilir.
Sedan sigorta nedir ifade etmek için birden fazla terim ve kavramı da açmak gerekir. Önce reasürans nedir diye bakalım. Bu terim "tekrar sigorta" demektir. Sigorta şirketlerinin, kabul ettikleri tüm riskleri üstlenebilmesi olası değildir. Bu nedenle, prim karşılığı üstlendikleri riskleri (rizikoları) belli oranda bir başka sigorta şirketine devrederler. Bu devretme işlemine reasürans işlemi, devreden şirkete sedan şirket, işlemi üstlenen şirkete ise reasürans şirket (reasürör) adı verilir. Bunun nedeni bazen bir sigorta şirketinin, kendi bazı poliçeleri için bir sigorta tazminat talebi ödeme riskini azaltmak istemesidir.
Sedan sigorta anlayışına göre; bazı sigorta şirketleri tazminat talebi ödeme riskini azaltmak isteyebilirler. Bu noktada söz konusu riski üstlenmeyi kabul eden başka bir sigorta şirketine ilgili poliçeler devredilebilir. Tüm bunlar nezdinde devreden şirkete "sedan şirket" denilmektedir. Sedan şirket, reasürans şirkete (reasüröre) devredilen riskler için ödeme yapar. Örnek vermek gerekirse; bir sedan şirket tarım sigortası poliçesinde belirli riskleri taşımak istemezse, bu riskleri reasürans işlemi bir başka sigorta şirketine devredebilir. Bu riski kabul eden ve poliçeyi üzerine alan şirket ise reasürans şirketi, yani reasürördür.
Sedan şirketler için çeşitli reasürans türleri vardır. İlgili devir işlemleri için sedan şirketler bu reasürans türlerinden biri ile yola devam ederler:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın devlet mahkemeleri tarafınca değil; hakem adı verilen kimseler aracılığıyla nihai olarak çözülmesine tahkim adı verilir. Tarafların tahkim çözüm yoluna başvurabilmeleri için ya tahkim sözleşmesi yapmaları ya da düzenledikleri sözleşmede tahkim şartının bulunması gerekir. Ancak her dava tahkime başvurabilmek için uygun değildir. Örneğin; ticari bir uyuşmazlık için tahkim yoluna gidilebilirken bir boşanma davası için tahkime başvurulamaz. Tahkim yolunun tercih edilmesinin en büyük sebebi, devlet mahkemelerinin yoğun dava yükünün olması ve dolayısıyla da davaların çok geç sonuçlanmasıdır. Ticari davalarda zaman kaybı büyük maddi kayıp sonuçları doğurabildiğinden özellikle ticari davalarda tahkim yoluna başvurulur. Sonucunda, tarafların isteği üzerine hakem ya da hakem kurulu tarafından 6 ay içerisinde uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmektedir.
Zeyil, sözleşmelerde yapılan değişikliklere verilen genel addır. Zeyilname ne demek diye bakıldığında ise herhangi bir sözleşmede zeyil yapıldığında hazırlanan belge olduğunu söylemek mümkündür. Özellikle sigorta poliçeleri söz konusu olduğunda bu poliçelerde yapılan tüm değişiklikler zeyilnamede yer alır ve belirtilir. Sigorta zeyilnamelerin hazırlandığı en yaygın sektör olmakla birlikte zeyilnameler, ihale sözleşmelerinde de sıklıkla kullanılır.
Bütün sigorta çeşitleri için hazırlanabilen zeyilnameler, trafik sigortasından kaskoya, DASK poliçesinden konut sigortasına pek çok farklı alanda kullanılabilir. Poliçe değişikliğine gitmek isteyen sigortalılar, ilgili sözleşmenin zeyilname süresini dikkate alarak bu tarz değişiklikler için başvuruda bulunabilir. Söz konusu zeyilname örnekleri olduğu zaman en sık başvuru yapılan değişiklik türü, plaka değişimidir. Bir araç satın alındığında tüketici aracın plakasını değiştirmek istiyorsa zeyilname hazırlatabileceği gibi eski aracının kaskosunu yeni aracına aktarmak istediği durumlarda da zeyilname belgesine başvurabilir. Aynı şekilde eğer sigorta poliçesinde araç bilgileri yanlış girilmişse veya poliçede herhangi bir hata yapılmışsa bu durum da zeyilname ile düzeltilebilir.
Zeyilname düzenlenirken dikkat edilmesi gereken en önemli hususlardan bir tanesi, belgenin her iki taraf tarafından da kabul edilmesidir. Hem sigorta şirketi hem de sigortalı zeyilname hazırlanması konusunda mutabık kalmalıdır, zira sigorta şirketlerinin tek taraflı olarak sözleşme maddelerini değiştirmeye hakkı yoktur. Her iki tarafın da rızası ile zeyilname düzenlenebilir ve gerekli değişiklikler gerçekleştirilebilir.